-Dövüş Sporlarının Birey Üzerindeki Etkisi
Sportif faaliyetler denince akla genelde bireysel sporlar yerine takım sporları gelir. Bu konuda tartışılmaz bir gerçek vardır ki bireyin takım ruhu anlayışı gelişir ve ortak paylaşımlar doğrultusunda sonuca gidebilmek öğretilir.
Takım sporları her yaşta yapılabilecek olduğu gibi toplu faaliyet anlamında paylaşımın ve sınırlı sorumluluğun gerektiği spor faaliyetleridir.
Bireysel spor faaliyetlerinde ise başarı kişinin yalnızca ve yalnızca kendi zekası, performansı ve bedensel kabiliyeti ile doğru orantılıdır. Yüksek sorumluluk bilincinin gelişmesinin yanısıra, kişinin özgüven sahibi olması ve doğru zamanda doğru karar verebilme yeteneğini hayatın zorluklarına adapte edebilme kabiliyeti en iyi şekilde kazanılır.
‘Muay Thai Boxing’ bireysel bir sportif aktivitesi olmasının yanısıra bir dövüş stilidir. Hem bireysel olması hem de dövüş stili olması özelliği bu spor faaliyetiyle uğraşan bireyin en zor şartlar altında dahi kişisel gelişiminde ve sorumlusu olduğu işleri kolaylıkla başarabilmesinde tartışmasız etkilidir.
Zamanlama yaparken doğru zamanda doğru karar vermeyi akılcı yöntemlerle birleştirip bir ezber haline getirmekte üstün bir öğretidir.
Özünün gerektirdiği dayanıklılık ve mücadele ruhu gereksinimi ise hayatın her safhasında karşılaşılacak olan zorluklara karşı tam bir beden eğitimi vazifesi görür.
‘Muay Thai’ öğretisi ilk olarak işe rakibine saygı duymasını öğretmekle başlar. Daha sonra korkuyla mücadele etmeyi öğretir. Bunun ardından ise çok çalışmanın gereksinimini karşılaşılan zorluklarda ne kadar faydalı olduğunu öğretmekle işe devam eder. Bütün bu öğretilerin yanında bireye herşeyden önemlisi saygıyı sevgiyi ve yüksek özgüveni kazandırır.
Şimdi içinizden şöyle diyebilirsiniz; ”Ama nasıl ? ” bir dövüşçü düşünün, zafere ulaşmak için öncelikle çok çalışmalıdır. Sonra rakibine saygı duymalıdır ki onu küçümseyerek hafife almasın ve gerçek gücünü ortaya koyabilsin. Bir dövüşçü rakibini sevmelidir ki ona karşı haksız bir zafer elde etmesin ve kurallara riayet etmesini bilsin. Karşılaştığı rakibinden korkmalıdır ve korkusunu içinde nasıl yönetmesi gerektiğini bilmelidir ki zafere ulaşsın. Tüm bu süreçlerden geçtikten sonra rakibiyle karşı karşıyadır. Gün gelmiştir. Artık o güne kadar ortaya koyduğu emeklerinin karşılığını hakettiği kadarıyla alma vaktidir. Mücadele başlar ve sonunda bir tek kazanan olur. Galip gelen taraf emeklerinin karşılığını alır, yenilen taraf ise gene rakibine saygı ve sevgi duyar, onun zaferini kutlar. Daha çok çalışması gerektiğini anlar ve hayatına devam eder. Bu mücadele hiç bitmez…
Şimdi düşünün gerçek hayat da bir mücadele ve dövüşten ibaret değil mi ?
Cem Bostancı
Muay Thai Eğitmeni